Devlet Demiryolları’nda çalışan yapım ve işletim personeli için “stres yönetimi eğitimi” düzenlendi. Çalışanların artan iş yükü yanında yoğun stres altında çalıştığını belirten YOLDER Yönetim Kurulu Başkanı Özden Polat, “Trenler gelir gider, eğer siz varsanız onlar olacak. Önce sağlık. Biz iyi olmazsak iş de olmaz, ailelerimiz de huzurlu olmaz. Stresle baş etmenin yollarını bulmamız gerekiyor” dedi.
Merkezi İzmir’de bulunan Demiryolu Yapım ve İşletim Personeli Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (YOLDER) üyelerine stres yönetimi eğitimi verildi. İzmir Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Klinik Psikolog Sevinç Sevi Tok, Türkiye’nin farklı illerinden gelen 40’ı aşkın yol personeline stresle baş etmenin ve zamanı iyi kullanmanın yollarını anlattı.
Akçay’daki TCDD Demiryolu Eğitim ve Dinlenme Tesisleri’nde gerçekleştirilen eğitimde konuşan YOLDER Başkanı Özden Polat, yol personelinin Devlet Demiryolları’nın en stresli bölümünde çalıştığını belirterek kimi zaman zor çalışma koşullarının yarattığı stres nedeniyle sağlık sorunları yaşayabildiğini söyledi. Kısa süre önce bir personelin “Son tren gidene kadar uyuyamaması” üzerine ciddi psikolojik bir sıkıntı yaşadığına ve hastanede tedavi görmek durumunda kaldığını anlatan Polat, “Stresle baş etmemiz, bunun yollarını bilmemiz, bulmamız gerekiyor” dedi.
TCDD’nin yol servisinde çalışan meslektaşlarının çoğu kez yüzlerinde endişeli bir ifade taşıdığına değinen Özden Polat, “Trenler gelir gider. Eğer siz varsanız onlar olacak. Önce sağlık. Biz iyi olmazsak iş de olmaz, ailemiz de huzurlu olmaz. Kendimize dikkat etmek zorundayız. Bunu da ancak iç huzurumuzu sağlayarak gerçekleştirebiliriz” diye konuştu. Bu semineri yol personelini endişelerinden uzaklaştırmak ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen stresle baş edebilmek için düzenlediklerini anlatan Polat, bu tür eğitim çalışmalarını sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
Demiryolları çalışanları stresli meslekler grubunda
Demiryolları, havayolu, denizyolu gibi yol işinde çalışanların stresli işler grubunda olduğunu belirten . İzmir Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Klinik Psikolog Sevinç Sevi Tok, stresin aslında yaşamı motive eden bir olgu olduğunu, ancak aşırıya kaçıldığı zaman hastalığa dönüşebildiğini söyledi. Tok, demiryolculara verdiği stres yönetimi eğitimde mobbing (bezdiri), tükenmişlik sendromu ve zamanı iyi kullanmamanın yarattığı sonuçlara da değindi, bu sorunlarla baş etmek için önerilerde bulundu.
“Stres yaşıyor ve çalışıyor olmanın tek ürünüdür” diyen Tok, stresle baş etmenin en önemli yollarından birinin belirsizliği kaldırmak olduğunu söyledi. Yaşanan rol çatışmalarının, ast ve üstten gelen baskıların yanı sıra iş yoğunluğu nedeniyle evimize, sevdiklerimize yeterince zaman ayıramamanın da ciddi strese yol açtığını anlatan Sevinç Sevi Tok, zaman yönetiminin bu noktada büyük önem kazandığına değindi. Tok, stresle baş etmek için bedene ve zihne yönelik teknikleri şöyle anlattı:
“Stresle baş etmek için son yıllarda anti depresanların çok sık kullanıldığını görüyoruz. Stresle baş etmek için ilaç dışında yöntemleri denemek daha doğru olacaktır. Vücut direncimizi arttırmak, vücut gerilimini azaltmak için fiziksel egzersizler, solunum egzersizleri, gevşeme ve meditasyon tekniklerinden yararlanmak gerekiyor. Strese verilen anlam tamamen zihinsel bir süreçtir. Eğer zihinsel süreçler kontrol altında tutulabilirse stresten etkilenme de azaltılabilecektir. Dikkat kaydırma, bilişsel yeniden yapılandırma, kendi kendine olumlu diyalog ve problem çözme becerisi bu süreci kontrol edebilir.”